Aslında her ay yazmaya karar verip yine beceremediğim için dört ayın sonunda yazmak kısmet oldu. Dördüncü ayımı bitirdim burada ve artık bir çok şeye alıştım. Ancak yine de Türkiye cennet 🙂
Şaka bir yana farkl ıbir çalışma temposunda farklı insanlarla çalışmak keyifli, hafta sonları çalışmamak, tek işinin araştırman ya da projen neyse o olmasından daha mantıklı bir şey olamaz. Maalesef ülkede yaptığımız şey akademisyenlik değil. En azından benim için boş vakitlerde makale yazarak ancak bu kadar becerebildiğimi anladım aslında.
Tüm akademisyenler için geçerli bu ders yükü, anlamsız işler, işleri zorlaştıran yönetmelikler ile yine Türk akademisi iyi bile sayılabilir (neyse konumuz olan Hollanda’ya dönelim).
Hollanda’dalıla özellikle benim çalıştığım insanların hepsi birbirinden iyi diyebilirim. İş yerinde destekleri ve yardımları çok fazla. Oldukça anlayışlı ve destekçiler.
Üniversite ise çok sistemli, henüz bir derse katılamadım ancak imkan olursa en azından iki derse katılmak ve burada öğrenci olmayı da deneyimlemeyi istiyorum.
Müzeler ! Tarihi mekanlar Amsterdam’ın olmazsa olmazları, ilerleyen dönemde bunları paylaşırım belki. Yine hava durumu soğuk değil ancak bol yağmur. Yağmur günlerinde evde çalışayım derseniz işe gitmeniz biraz zor…
Burs döneminin üçte birini bitirdim. Bakalım sonrasında neler olacak 🙂
Ömer Bey merhaba. Sizinle önemli bir konu hakkında iletişime geçmek istiyorum.
Mail atabilirsiniz.