Geçen hafta sonu ekipçe (ANADOLU PDRM) Cinsel Terapi eğitimine başladık. Birinci modül olarak isimlendirilen (3 modül var) programda genel olarak cinsellik nedir, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği ve psikoseksüel gelişim gibi kavramların üzerinde durduk. Genel anlamı ile verimli bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim ciddi bir şekilde planlanmış bir hocadan saaatlerce ders dinlemiyorsunuz . 6 farklı hocayı 3 günde dinleme fırsatı bulduk. Her biri cinsel tedaviler alanında uzun yıllardır çalışan psikolog ve psikiyatristler. Ancak grup tamamen uzmanlardan oluşmasına rağmen bazı hocaların eşcinsellik üzerine tutumu biraz garipti. Sanki biz homofobiğiz gibi hissettim bir an. Bir soru soruyorsunuz cevabı ama heteroseksüellerde de var … Evet var ama biz onu sormuyoruz eşcinsellerde daha fazla mı diye soruyoruz demedim tabii 🙂 Hatta dedim ancak unun ne yararı var şeklinde bir cevap aldım . Sözün özü tavsiye edebileceğim bir eğitim programıydı. Aksaklıklar ya da hoşunuza gitmeyen yanlar her zaman olur burada da vardı.
Özellikle Doğan ŞAHİN hocanın psikoseksüel gelişim konusu psikodinamik yaklaşım açısından dolu doluydu. Gelmeden Kohut okumanız kavramları daha kolay anlamanıza yardımcı olabilir. Tedavi adına bu modülde bir şey öğretilmiyor böyle bir beklentiye girmemenizi öneririm. Daha çok kendi cinsel mitlerinizi keşfetmek, ya da yaygın cinsel mitleri öğrenmek bu modülün amacı diyebiliriz. Ejder hoca fizyolojide organ/kas/sinirlerin latince isimlerine boğmadan yeterli bilgi verdi. Arşaluys hoca bol bol oyun oynattı (psikodrama yöntemleri) ki bu benim gibi role giremeyenler için eziyet verici olabiliyor:) Seven KAPTAN eşcinsellik ile ilgili bir çok bilgi verdi. Nesrin YETKİN cinsel mitleri oldukça uzuuuuun anlattı. Ve son olarak eğitiminde sorumlusu olan Ceyda GÜVENÇ oldukça ilgili bir tavır sergiledi.
Adı cinsel terapi enstitüsü olan ama kendisi bir hiç olan yerlerden eğitim alacağınıza CETAD’dan eğitim almanızı tavsiye ederim. Ancak her yerde olduğu gibi burada da bazı yanlış uygulamalar mevcut . Bunlardan bir tanesi cinsel terapi modülü de olan 3. modüle PDR mezunlarının kabul edilmemesi. Bu durumun bilimsel olmadığını düşünmekteyim. Bir çok üniversitede nasıl eğitim verildiği belli olmayan klinik psikoloji mezunları başvuruyorken PDR mezunlarını dışlamak mantıklı değil. Diğer yandan eğitim süresince cinsel terapinin özünde de danışanlar güven ortamı kurmak, iyi bir öykü almak, terapötik çalışma ilişkisini kuvvetlendirmek daha basit tabir ile hastayı / danışanı anlamaya vurgu yapıldı. Çok rahat söyleyebilirim ki danışma/terapi ilişkisinde biz hem psikiyatristlerden hemde klinik psikologlardan (en azından büyük çoğunluğundan) daha fazla bilgiye ve beceri pratiğine sahibiz. Burada PDR mezunalrı şu şu şu kitapları okumalı ya da ek şu eğitimleri almalı gibi bir kural kabul edilebilir ancak PDR mezunu değilse cinsel terapiyi öğrenemez düşüncesi tamamen yanlıştır. Psikolojik danışmanlar gerekli alt yapıya sahiptir üzerine eksik eğitimleri elbette tamamlamalıdır. Nacizane fikrim ve burayı okuyorlarsa önerim budur.
Bu eğitimi de buraya yazarak tarihe not düşmüş olayım . Hemde eğitimi almak isteyenlere bir yol gösterici olduğunu umalım .
Kolaylıklar herkese….
Evet güzeldi bence de çok iyidi ve de faydalıydı; ama lakin ki.. 😉