TÜBİTAK bursu ile geldiğim Amsterdam’da ilk haftamı tamamladım . Şimdiye kadar herhangi bir sorun yaşamamış olsam da sanırım hala alışma aşamasındayım. Türkiye’den miras kalan işlerim olduğu için henüz herhangi bir yeri gezme fırsatım olmadı. Ancak bilmiyorum belki benim tanıştığım insanlar ile ilgilidir herkes çok yardımsever ve sıcak kanlı. Bazı davranış kalıplarını bilmediğim için soruyorum böyle yaptım uygun mu, şöyle desem olur mu diye güzelce açıklıyorlar.
Üniversite ve sistem güzel, şehirde gayet iyi. Üçüncü gün bir bisiklet edinmek sureti ile toplu taşımadan ayağımı kestim. Çünkü toplu taşıma hem ekonomik hem de zaman olarak kesinlikle anlamsız. Binmesinler diye yaptıklarını düşünüyorum. Bisiklet burada bir hobiden çok ulaşım aracı.
İlk olarak size randevu verdikleri gün IN Amsterdam’a gidip oturum izninizi alıyorsunuz. Sonrasında resmi işlemler tamamlanmış oluyor. Sizden istedikleri belgeleri hık mık etmeden tamamlarsanız hiç bir aksilikte çıkmıyor. Bunları daha sonra yazarım diye düşünüyorum .
Kendime not bırakmak adına bir şeyler yazmak istedim. Bu aydan sonra insanlar genel olarak izne çıkacakları için çok etkileşimim olmayacak diye düşünüyorum esas olaylar Eylül’de 🙂
Dil konusu sandığım kadar kötü gitmiyor elbette bazı şeyleri kaçırıyorum ama yanlış anlamadan dolayı herhangi bir sorun yaşamadım şu ana kadar. Umarım ilerletebilirim. İnsanlar benimle konuştukları ve kaçmadıkları için herhalde sorun yok diye düşünüyorum. Yolda bir sürü Türk görsem de henüz bir Türk arkadaş edinmedim 🙂
Hala bu bursu herkese öneriyorum, başvurun gelin . Fikrim değişmedi 🙂